
MAKALE: 24.04.2025/04
Bir Koyundan İki Post Çıkar Mı? Girişim Sermayesi İndirimi & Ar-Ge/Teknopark'dan Doğan Yatırım Yükümlülüğü
Centrum Türkiye Ortağı Sn. Murat Softa’nın kaleme aldığı bu makalede, girişim sermayesi indirimi ile Ar-Ge ve Teknopark istisnalarından kaynaklanan %3’lük yatırım yükümlülüğünün vergisel boyutu detaylı olarak incelenmektedir. Vergi Usul Kanunu 325/A maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu 10/1-g maddesi kapsamında sağlanan girişim sermayesi indirim hakkı ile bu iki yükümlülüğün tek yatırım ile karşılanıp karşılanamayacağı konusu açıklığa kavuşturulmaya çalışılmış, mükelleflerin karşı karşıya olduğu riskler ve olası çözüm yolları değerlendirilmiştir. Makale, yatırım teşviklerinin uygulanmasında çifte avantaj yaratma riskini ve vergi planlaması süreçlerinde dikkat edilmesi gereken hususları ortaya koymaktadır.
21.04.2025'te yayımlanan Centrum Time dergimizin 21. sayısında yer alan bu makalemize ve diğer içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.
Girişim sermayesi, finansal açıdan girişimcilerin yatırım fikirlerini gerçekleştirme olanağı sağlayan bir yatırım finansmanı türü olarak tanımlanabilir. Daha açık bir ifadeyle girişim sermayesi bir işi olan; büyütmek ve geliştirmek isteyen fakat yeterli yatırım gücü olmayan veya iyi bir iş kurma fikrine, gerekli girişimcilik yeteneğine ve bilgisine sahip ancak iş kurmak için sermayesi olmayan girişimcilere, fikirlerini gerçeğe dönüştürmek için gerekli finansmanı sağlayan bir alternatif finansman yöntemidir. Girişim sermayesi kavramı özellikle dinamik, yaratıcı ve yenilikçi fikirlere sahip ancak bu fikirleri hayata geçirmek için finansal gücü yeterli olmayan girişimcilere fırsat tanınması için çok önemli dışsallıkları olan bir uygulamadır.
Ülkemizde son dönemlerde girişim sermayesi yatırımlarına yönelik olarak sağlanan teşviklerle girişim sermayesi havuzunun büyütülmesi ve istifade eden girişimcilerin sayısının artırılması hedeflenmektedir. Bu doğrultuda vergi mevzuatında yer alan girişim sermayesi yatırım fonu indirimi ile Ar-Ge İndirimi ve Teknopark istisnasından faydalanan mükellefler için getirilen %3 girişim sermayesi yatırım zorunluluğu bulunmaktadır.
Diğer taraftan Vergi usul Kanunu 325/A maddesi uyarınca; girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabilmekte ve bu fon tutarının Kurumlar Vergisi Kanunu 10/1-g maddesi uyarınca kurum kazancından indirim konusu yapılabilmektedir.
Çalışmamızda Ar-Ge İndirimi ve Teknopark istisnasından faydalanan mükellefler için getirilen %3 girişim sermayesi yatırım zorunluluğu kapsamında yapılacak girişim sermayesi yatırımları dolayısıyla Vergi usul Kanunu 325/A maddesi uyarınca girişim sermayesi yatırım fonu olarak ayrılan tutarın Kurumlar Vergisi Kanunu 10/1-g maddesi uyarınca kurum kazancından indirim imkanı olup olmadığı, bir diğer ifadeyle yapılacak tek girişim sermayesi yatırımı ile Ar-Ge İndirimi ve Teknopark istisnasından doğan %3’lük girişim sermayesi yatırım zorunluluğu ile VUK 325/A kapsamındaki girişim sermayesi yatırımı taahhütlünün birlikte karşılanmış sayılmasının mümkün olup olmadığı irdelenecektir.
Girişim Sermayesi Fonu- VUK 325/A
Vergi usul Kanunu 325/A maddesi uyarınca; Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi olarak Türkiye'de kurulmuş veya kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabilmektedir. Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar pasifte geçici bir hesapta tutulması gerekmektedir.
6322 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesine eklenen (g) bendi ile; Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir.
Mükelleflerce, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.
Fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılmakla birlikte, girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların;
- Amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi,
- İşletmeden çekilmesi,
- Ortaklara dağıtılması,
- Dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması,
- Mükelleflerce işin terki,
- İşletmenin tasfiyesi, devredilmesi veya bölünmesi,
- Girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren altı ay içinde aynı amaçla yeniden kullanılmaması hallerinde
bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde diğer kazançlarla ilişkilendirilmeksizin vergiye tabi tutulması gerekmektedir. Dolayısıyla bu fon tutarları, beyan edildiği döneme ilişkin dönem zararı, geçmiş yıl zararları, indirim ve istisnalar ile ilişkilendirilmeksizin vergilendirilecektir.
Yukarıda sayılan hallerde sadece girişim sermayesi fonu hesabında tutulan ve önceki yıllarda indirim konusu yapılan tutarlar vergiye tabi tutulacak olup daha önce beyannamede indirim konusu yapılan tutarlar bakımından ise herhangi bir işlem yapılmayacaktır.
Özetle uygulamanın özü, önce girişim sermayesi fonunun ayrılarak özel bir fon hesabına alınması ve ilgili yıl beyanında indirim uygulanması ardından da ilgili yıl sonuna kadar Türkiye’de kurulmuş veya kurulacak olan ve Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılması şeklinde tasarlandığı görülmektedir.
Girişim Sermayesi İndiriminin Şartları
- İlgili yılda ayrılan fon tutarının beyan edilen gelirin %10’unu ve şirketin dönem sonu sermayenin %20’sini aşmaması. (Her iki şartın da bir arada sağlanması gerekmektedir)
- Girişim Sermayesi Fonu’na yapılacak yatırım olarak ayrılan tutarın mükellefin mali kayıtlarında pasifte geçici bir hesapta (özel fon hesabı) tutulması
- Ayrılan tutarın ayrıldığı yıl sonuna kadar Türkiye’de kurulmuş veya kurulacak olan ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun düzenleme ve denetimine tabi girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapılması (yatırımın yapılmaması halinde, indirim konusu yapılan tutar nedeniyle tahakkuk ettirilecek vergi gecikme faizi ile birlikte mükelleften tahsil edilecektir)
Girişim Sermayesi Fonu’na yapılacak yatırım olarak ayrılan tutarın Kurumlar Vergisi Beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmesi gerekmektedir. (Beyannamede “Kazancın bulunması halinde İndirilecek İstisna ve İndirimler” kısmında Girişim Sermayesi Fonu (K.V.K Mad. 10/1-g) sekmesine ilgili tutarın girilmesi gerekmektedir.
İndirim Tutarının Hesaplanması
İndirim tutarının tespitinde beyan edilen gelir olarak ticari bilanço kâr veya zararına kanunen kabul edilmeyen giderler eklenmek ve geçmiş yıl zararları ile varsa tüm indirim ve istisnalar düşülmek suretiyle bulunan tutar [Ticari bilanço kârı (zararı) + kanunen kabul edilmeyen giderler - geçmiş yıl zararları - tüm indirim ve istisnalar] dikkate alınacaktır.
Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu ilgili dönem kazancından ayrılacağından, pasifte özel bir fon hesabına alınacak tutar hesap dönemi sonu itibarıyla tespit edilebilecektir. Bu çerçevede, fon hesabına alınma işleminin, izleyen hesap döneminin başından itibaren kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir. Bu şekilde, indirim konusu yapılacak olan kazanç tutarı, ilgili dönemin genel sonuç hesaplarına yansıyacak olup kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili satırında gösterilmek suretiyle de indirimden yararlanılabilecektir. Dolayısıyla geçici vergilendirme dönemlerinde fon ayrılması ve indirim uygulamasından yararlanılması mümkün değildir.
İndirim konusu yapılacak tutarın tespitinde, her yıl girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar ayrı ayrı dikkate alınacak, önceki yıllarda ayrılan fon tutarları için tekrar indirim uygulanmayacaktır. Ancak, ayrılan toplam fon tutarı hiçbir suretle öz sermayenin %20’sini aşamayacaktır.
Ar-Ge İndirimi veya Teknopark İstisnasından Faydalanan Mükelleflerin Girişim Sermayesi Yatırımı Yükümlülüğü
Bilindiği üzere, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nda yer alan düzenlemeler uyarınca; bu Kanunlar kapsamında Ar-Ge ve tasarım indiriminden faydalanan kurumlar vergisi mükellefleri ile gelir veya kurumlar vergisi istisnasından faydalanan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine, yararlandıkları indirim ve istisna tutarının %3’ü oranında bir fon ayırma ve bu fon ile girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da 4691 sayılı Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan girişimcilere sermaye olarak konulması şartı bulunmaktadır.
03.02.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7263 sayılı Kanunun 6. maddesiyle, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında kazanç istisnasına konu edilen tutarlar ile 5746 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamında Ar-Ge ve tasarım indirimine konu edilen tutarın 1.000.000 TL veya üzerinde olması halinde, söz konusu tutarların %2’lik kısmı pasifte geçici hesaba alınacağına ilişkin belirleme yapılmış olup 16 Aralık 2023 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan yeni bir kararla; 01.01.2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yatırım yükümlülüklerindeki oran ve tutarlar yeniden belirlenmiştir.
1/1/2023 tarihinden itibaren 7953 sayılı Cumhurbaşkanı kararı kapsamında, yıllık beyannamede yararlanılan Ar-Ge ve tasarım indirimi veya teknoloji geliştirme bölgesinde kazanç istisnası tutarları 2.000.000,00 Türk lirası ve üzerinde olan mükelleflerce girişim sermayesi yatırımları için %3 oranında bir fon hesabı oluşturulacaktır. Dolayısıyla, hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan mükelleflerin 2024 hesap dönemine ilişkin olarak 2025/Nisan döneminde verecekleri kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde yararlandıkları teknoloji geliştirme bölgeleri kazanç istisnası tutarları ile gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin aynı döneme ilişkin beyannamede yararlandıkları Ar-Ge ve tasarım indirimi tutarları dikkate alınarak girişim sermayesi yatırımları için fon oluşturmaları gerekmektedir. Fona alma işlemi beyannamenin verildiği tarihten sonra yapılabileceği aşikardır.
Aktarılması gereken tutar yükümlülüğü, yıllık bazda 100.000.000 Türk Lirası ile sınırlıdır. Bu tutarın, geçici hesabın oluştuğu yılın sonuna kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da 4691 sayılı Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan girişimcilere sermaye olarak konulması şarttır.
Söz konusu tutarın ilgili yılın sonuna kadar aktarılmaması durumunda, bu Kanun kapsamında yıllık beyanname üzerinden indirim konusu yapılan tutarın yüzde yirmisi, ilgili yılda yararlanılan Ar-Ge indirimine konu edilemez. Bu tutar nedeniyle zamanında alınmayan vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir. Cumhurbaşkanı bu fıkrada yer alan tutar ve oranları birlikte ya da ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye, beş katına kadar artırmaya yetkilidir.
Her iki Kanunda yer alan “ilgili yılın sonuna kadar aktarılmaması” hükmünden, söz konusu %3’lük tutarın içinde bulunulan yılın sonuna kadar, Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınmasında veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da 5746 sayılı Kanun/4691 sayılı Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan girişimcilere sermaye olarak konulmasında kullanılmaması durumunun kastedildiğini anlamaktayız. Halihazırda Gelir İdaresi Başkanlığınca bu konuya ilişkin bir Tebliğ düzenlemesi yapılmadığından, mevzuat değişikliklerinin takip edilmesinde fayda olduğunu değerlendirmekteyiz.
Konuyu bir örnekle açıklamaya çalışalım; Xml A.Ş. 2024 hesap döneminde teknoparkta yürüttüğü faaliyetlerden elde ettiği 2.500.000 TL’lik kazancı için 25.04.2025 tarihinde verdiği 2024 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesinde 4691 sayılı Kanun kapsamında istisnadan yararlanmıştır. Bu tutarın %3’lük kısmı olan 75.000 TL’nin pasifte geçici hesaba alınması gerekiyor. Kanun metninden anladığımız kadarıyla örnek muhasebe kaydı aşağıdaki gibidir:
…………………………………… 30/04/2025 ……………………………………
570 Geçmiş Yıllar Karları 75.000
5… Geçici Hesap 75.000
…………………………………… 30/04/2025 ……………………………………
Xml A.Ş.’nin 31.12.2025 tarihine kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da 4691 sayılı Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan girişimcilere sermaye olarak konulması hususunda 75.000 TL tutarında yatırım yapması halinde beyannamede yararlandığı istisna tutarıyla ilgili herhangi bir düzeltme söz konusu olmayacaktır. 2025 yılı sonuna kadar bu tutarda bir yatırım yapılmaması halinde, beyannamede yararlanılan 2.500.000 TL tutarındaki istisnanın %20’si olan 500.000 TL için yararlanılan istisna tutarı iptal edilecek ve üzerinden ilgili döneme ilişkin kurumlar vergisi oranında (2024 yılı için %25) 125.000 TL tutarında kurumlar vergisi tarh edilecektir. Bu tutar üzerinden ayrıca gecikme faizi hesaplanacak, ancak vergi ziyaı cezası kesilmeyecektir.
Fon alımı yapılmadan önce listede seçilen fonlara istinaden iletişime geçilmesi önemli bir husus, çünkü bazı fon alımına açık olan şirketlerin taban alım tutarları mevcuttur. Örnek vermek gerekirse sizin %3’lük fon alım tutarınız 300.000,00 TL iken şirket, kurum ya da kuruluşun taban fon satış tutarı 350.000,00 TL olabilmektedir. Bu sebeple fon alınması gereken yılın sonuna gelinmeden önce (31.12.2025) bu araştırmaların yapılıp hazırlanmış olması önemli bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ar-Ge İndirimi veya Teknopark İstisnası Sebebiyle Yapılmak Zorunda Olunan Girişim Sermayesi Yatırımı Sebebiyle KVK 10/1-g Maddesi Uyarınca Girişim Sermayesi İndiriminden Faydalanılabilir Mi?
Yenilikçi fikirlere sahip olan ancak bunların hayata geçirilebilmesi için gerekli sermaye birikimine, donanıma, teçhizata sahip olmayan kişilerin bu fikirlerinin hayat bulması ve ortaya bir kar çıkarsa onun paylaşılması esasına dayanan finansman türüne “Girişim sermayesi” denilmektedir. Daha açık bir ifadeyle girişim sermayesi bir işi olan; büyütmek ve geliştirmek isteyen fakat yeterli yatırım gücü olmayan veya iyi bir iş kurma fikrine, gerekli girişimcilik yeteneğine ve bilgisine sahip ancak iş kurmak için sermayesi olmayan girişimcilere, fikirlerini gerçeğe dönüştürmek için gerekli finansmanı sağlayan bir alternatif finansman yöntemidir.
Girişim sermayesi, yenilikçi, yaratıcı ve katma değerli fikirlere sahip olan fakat bu fikirlerin hayata geçirilebilmesi için finansal imkanı yeterli olmayan girişimcileri yakından ilgilendirmektedir.
Ülkemizde son dönemlerde girişim sermayesi yatırımlarına yönelik olarak sağlanan teşviklerle girişim sermayesi havuzunun büyütülmesi ve istifade eden girişimcilerin sayısının artırılması hedeflenmektedir. Bu anlamda gerek vergi kanunlarında, gerekse 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununda da düzenlemeler yapılmıştır.
Bu düzenlemelerden biri de 28.01.2021 tarihli ve 7263 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerdir. Söz konusu kanun ile, beyannamede yararlanılan Ar-Ge ve tasarım indirimi tutarları ile teknoloji geliştirme bölgelerinde kazanç istisnası tutarlarının %3’ünün girişim sermayesi yatırımlarında kullanılma zorunluluğuna ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Diğer taraftan girişim sermayesini teşvik etmek adına Vergi usul Kanunu 325/A Maddesi’nde 6322 sayılı Kanunla yapılan düzenleme uyarınca; Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi olarak Türkiye'de kurulmuş veya kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabilmesine; Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesine eklenen (g) bendi ile; Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirim konusu yapılabilmesine imkan sağlanmıştır.
7953 sayılı Cumhurbaşkanı kararı kapsamında, yıllık beyannamede yararlanılan Ar-Ge ve tasarım indirimi veya teknoloji geliştirme bölgesinde kazanç istisnası tutarları 2.000.000,00 Türk lirası ve üzerinde olan mükelleflerce girişim sermayesi yatırımları için %3 oranında bir fon hesabı oluşturulacaktır. Dolayısıyla, hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan mükelleflerin 2024 hesap dönemine ilişkin olarak 2025/Nisan döneminde verecekleri kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde yararlandıkları teknoloji geliştirme bölgeleri kazanç istisnası tutarları ile gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin aynı döneme ilişkin beyannamede yararlandıkları Ar-Ge ve tasarım indirimi tutarları dikkate alınarak girişim sermayesi yatırımları için fon oluşturmaları gerekmektedir. Fona alma işlemi beyannamenin verildiği tarihten sonra yapılabileceği aşikar olup söz konusu fon, girişim sermayesi yatırımı yükümlülüğünü bilançoda gösteren bir kayıt olarak dikkate alınabilir.
Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu ilgili dönem kazancından ayrılacağından, pasifte özel bir fon hesabına alınacak tutar hesap dönemi sonu itibarıyla tespit edilebilecektir. Bu çerçevede, fon hesabına alınma işleminin, izleyen hesap döneminin başından itibaren kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir. Bu şekilde, indirim konusu yapılacak olan kazanç tutarı, ilgili dönemin genel sonuç hesaplarına yansıyacak olup kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili satırında gösterilmek suretiyle de indirimden yararlanılabilecektir.
Bu açıklamalar kapsamında girişim sermayesi yatırımı yapma taahhüdünde bulunarak KVK 10/1-g maddesi uyarınca girişim sermayesi indiriminden faydalanacak mükelleflerin 01.01.2025 tarihinden beyannamenin verildiği tarihe kadar belirlenen sınırları aşmamak üzere yararlanılacak indirim tutarı için dönem karından fona alma işlemini gerçekleştirmesi gerektiği; beyannamede yararlanılan Ar-Ge indirimi veya teknopark kazanç istisnası kapsamında girişim sermayesi yatırımı yapma zorunluluğu ortaya çıkan tutar için beyannamenin verilmesinden sonra fon ayırma kaydının/işleminin yapılabileceği ortaya çıkmaktadır.
Dolayısıyla VUK 325/A kapsamında girişim sermayesi yatırımı yapma taahhüdünde bulunarak girişim sermayesi yatırımı yapacak mükelleflerin aynı zamanda beyannamede Ar-Ge indirimi veya teknopark kazanç istisnasından faydalanması durumunda bilançolarında girişim sermayesi yatırımına ilişkin iki ayrı fon hesabı bulunacaktır. Bu durumda olan mükelleflerin 2025 yılında yapacakları tek girişim sermayesi yatırımı ile VUK 325/A kapsamında girişim sermayesi yatırımı yapma taahhüdü ile Ar-Ge İndirimi/teknopark kazanç istisnası kapsamındaki girişim sermayesi yatırımı yükümlülüğünün birlikte karşılanmış sayılıp sayılmayacağı konusunda İdarece yapılmış bir Tebliğ açıklaması veya verilmiş resmi bir görüş bulunmamaktadır.
Şahsi görüşümüz, farklı kanunlarda düzenlenen iki uygulamanın girişim sermayesini desteklemek amacıyla getirilmiş farklı uygulamalar olduğu, birisi taahhütten doğan diğeri ise yükümlülükten doğan iki ayrı girişim sermayesi yatırımı gerektirdiği yönündedir. Yani bir koyundan iki post çıkarmaya çalışmak, buna dair resmi bir açıklama/izin olmadığı sürece riskli bir işlem olarak karşımıza çıkacaktır. Bu konu karşımıza çıktığında hep Kayserilinin hikayesi aklıma gelir.
Kayserili bir köylünün ineği hastalanmış. Allah'a adak adamış:
“Allah'ım, ne olur ineğime bişey olmasın, ineğim iyileşirse on beş gün oruç tutacağım.”
İnek iyileşince de adağını yerine getirip, on beş gün oruç tutmuş ama oruçlar biter bitmez inek tekrar hastalanmış ve ölmüş.
Köylü, ellerini havaya kaldırmış:
“Allah'ım, sen bu Kayserili köylü kulunu kandırdım sanma. İneği kurbana sayarım, orucu da Ramazan'dan düşerim!” demiş. Kayserili her ne kadar kendi hesabını işine geldiği gibi yapsa da mahsup işlemleri beklendiği gibi sonuçlanmayabilir.
Bugünden baktığımızda her iki uygulamadan kaynaklı taahhüt ve yükümlülüğün tek yatırımla yerine getirilmiş sayılamayacağına dair bir kısıtlama veya belirleme olmadığından bahisle; Ar-Ge İndirimi/Teknopark istisnaları sebebiyle yapılmak zorunda kalınacak girişim sermayesi yatırımı için aynı zamanda beyanname üstünde KVK 10/1-g maddesi uyarınca VUK 235/A kapsamında girişim sermayesi indiriminden de faydalanılması, İdare’nin aksi bir yorumunda uyumlu mükellef indirimi hakkının kaybolması ile sonuçlanabilir. Zira fazla yararlanıldığı iddia edilecek indirim tutarı sebebiyle vergi ziyaı cezası uygulanmayacak olsa da fazla yararlanılan tutarın iadesi için vergi/ceza ihbarnamesi düzenlenerek işlem yapılacaktır. Bu durum Gelir Vergisi Kanunu mükerrer 121. maddesinde uyumlu mükellef indirimi için sayılan ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması şartının ihlalini gündeme getirecektir.
Bu sebeple mükellefler arasında haksızlıkların oluşmaması için idarenin konuya ilişkin görüşlerini Tebliğ veya en azından özelge boyutuyla açıklaması elzem görünmektedir. Zira görüşü uygulanabileceği yönünde olursa risk almayan mükellefler nezdinde hak kaybına neden olacağı gibi görüşün olumsuz olması durumunda girişim sermayesi indiriminden de faydalanan mükellefler nezdinde yapılacak tarhiyatlar sebebiyle uyumlu mükellef indirimi hakkının kaybedilmesine neden olunacaktır.
Sonuç
Ar-Ge İndirimi ve Teknopark istisnasından faydalanan mükellefler için getirilen %3 girişim sermayesi yatırım zorunluluğu kapsamında yapılacak girişim sermayesi yatırımları dolayısıyla Vergi usul Kanunu 325/A maddesi uyarınca girişim sermayesi yatırım fonu olarak ayrılan tutarın Kurumlar Vergisi Kanunu 10/1-g maddesi uyarınca kurum kazancından indirim imkanı olup olmadığı, bir diğer ifadeyle yapılacak tek girişim sermayesi yatırımı ile Ar-Ge İndirimi ve Teknopark istisnasından doğan %3’lük girişim sermayesi yatırım zorunluluğu ile VUK 325/A kapsamındaki girişim sermayesi yatırımı taahhütlünün birlikte karşılanmış sayılmasının mümkün olup olmadığı tartışmalı bir konudur.
Şahsi görüşümüz, farklı kanunlarda düzenlenen iki uygulamanın girişim sermayesini desteklemek amacıyla getirilmiş farklı uygulamalar olduğu, birisi taahhütten doğan diğeri ise yükümlülükten doğan iki ayrı girişim sermayesi yatırımı gerektirdiği yönündedir. Yani bir koyundan iki post çıkarmaya çalışmak, buna dair resmi bir açıklama/izin olmadığı sürece riskli bir işlem olarak karşımıza çıkacaktır. Zira fazla yararlanıldığı iddia edilecek indirim tutarı sebebiyle vergi ziyaı cezası uygulanmayacak olsa da fazla yararlanılan tutarın iadesi için vergi/ceza ihbarnamesi düzenlenerek işlem yapılacaktır. Bu durum Gelir Vergisi Kanunu mükerrer 121. maddesinde uyumlu mükellef indirimi için sayılan ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması şartının ihlalini gündeme getirecektir.
Bu sebeple mükellefler arasında haksızlıkların oluşmaması için idarenin konuya ilişkin görüşlerini Tebliğ veya en azından özelge boyutuyla açıklaması elzem görünmektedir. Zira İdare’nin görüşü uygulanabileceği yönünde olursa risk almayan mükellefler nezdinde hak kaybına (beyannamede KVK 10/1-g girişim sermayesi indiriminden faydalanmadıkları için fazla vergi ödemiş olacaklardır) neden olacağı gibi görüşün olumsuz olması durumunda tek yatırımı varken girişim sermayesi indiriminden de faydalanan mükellefler nezdinde yapılacak tarhiyatlar sebebiyle uyumlu mükellef indirimi hakkının kaybedilmesine neden olunacaktır.
Konuya ilişkin risk almak istemeyen ve olası bir fırsatı da kaçırmak istemeyen mükellefler nezdinde kurumlar vergisi beyannamesinin, Ar-Ge indirimi ve teknopark kazanç istisnası sebebiyle yapılacak girişim sermayesi yatırımları için beyannamede KVK 10/1-g kapsamında girişim sermayesi indiriminden faydalandırılmaması sebebiyle fazladan ödenen vergiler yönünden, ihtirazi kayıtla verilebileceğini değerlendiriyoruz. İhtirazi kayıtla beyanname verecek mükelleflerin şekli fon kaydı zorunluluğu sebebiyle dava sürecinde olumsuz sonuç almamak adına özkaynak kalemleri arasındaki virman işlemi olan fon kaydının yapılmasını öneririz. Bununla birlikte beyanname üstünde girişim sermayesi fonu ayıran ve KVK 10/1-g kapsamında girişim sermayesi indiriminden faydalanan, aynı zamanda Ar-Ge indirimi/teknopark kazanç istisnası bulunan mükelleflerden bu taahhüt ve yükümlülük için tek girişim sermayesi yatırımı yapanların İdare’nin açıklamalarını dikkatle takip etmesini, görüşlerin olumsuz olması durumunda inceleme veya izaha davet beklemeksizin pişmanlıkla beyannamelerini düzeltmesini tavsiye ediyoruz.