
MAKALE: 28.01.2025/08
Gelir Vergisi Beyannamesinde İndirim Konusu Yapılabilecek Harcamalar
Centrum Türkiye Kıdemli Müdürü Sn. Fevzi Güler tarafından hazırlanan bu makalede, Gelir Vergisi Beyannamesinde indirim konusu yapılabilecek harcamalar ele alınmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesi kapsamında mükelleflerin yıllık beyannamelerinde bildirdikleri gelirlerden düşebilecekleri giderler detaylı şekilde incelenmektedir. Hayat sigorta primleri, eğitim ve sağlık harcamaları, engellilik indirimi, bağış ve yardımlar, sponsorluk harcamaları, girişim sermayesi fonu gibi çeşitli indirim kalemleri ve bunların uygulanma koşulları açıklanmaktadır. Ayrıca, yanlış indirimlerin vergi matrahı üzerindeki etkileri ve cezai yaptırımları da vurgulanmaktadır.
27.01.2025'te yayımlanan Centrum Time dergimizin 20. sayısında yer alan bu makalemize ve diğer içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde, gelir vergisi mükelleflerince beyannamede bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilecek hususlar düzenlenmiştir. Yıllık beyannamede, beyan edilen gelir tutarından yapılacak bu indirimler, sadece yıllık veren mükelleflere sağlanmış olup tevkif yoluyla vergilendirme veya istisnalar nedeniyle veyahut beyanname verme sınırının altında kalması dolayısıyla yıllık beyanname vermeyen gelir sahiplerinin söz konusu indirimlerden yararlanma imkanı yoktur.
Gelir Vergisi Kanunu’na göre vergi matrahının tespitinde beyan edilen gelirden yapılacak indirimlerin çoğunluğu söz konusu kanunların ilgili maddelerinde sayılmıştır. İstisnai olarak da bazı özel kanunlarda da düzenlemeler yapılmıştır. Vergi matrahının tespitinde indirilebilecek unsurların mutlaka gelir ve kurumlar vergisi kanununda yer alması gerekmemektedir. Bazı özel kanunlarda yer alan düzenlemelerde de indirim konusu yapılacak hususlar yer alabilmektedir.
Yıllık beyannamede, indirim konusu yapılacak tutarın hesaplanmasında (beyan edilen gelirin %5’i, %10’u veya %15’i gibi belli sınırlamalar kapsamında yapılacak indirimlerin belirlenmesinde) beyan edilen gelir olarak, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları düşülmeden önceki tutar esas alınmaktadır.
Beyan Edilen Gelirden GVK’nın 89. Maddesine Göre yapılacak İndirimler
Yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlere ilişkin indirimler Gelir Vergisi Kanunu ile diğer kanunlarda belirtilmiştir. Gelir Vergisi matrahının tespitinde gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıda belirtilen indirimlerin yapılabilmesi için yıllık beyanname ile bildirilecek bir gelirin bulunması ve yapılacak indirimlerin ilgili mevzuatta belirtilen şartları taşıması gerekmektedir.
- Hayat/şahıs sigorta primleri (89/1),
- Eğitim ve sağlık harcamaları (89/2),
- Engellilik indirimi (89/3),
- Bağış ve yardımlar (89/4),
- Eğitim ve sağlık tesisleri ile dini tesislere ilişkin bağış ve yardımlar (89/5),
- Gıda bankacılığı kapsamındaki bağış ve yardımlar (89/6),
- Kültür ve turizm amaçlı bağış ve yardımlar (89/7),
- Sponsorluk harcamaları (89/8),
- Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına yapılan ayni ve nakdi bağışlar (89/10),
- İktisadi işletmeler hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımlar (89/11),
- Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların indirimi (89/12),
- Yurt dışında mukim kişi ve/veya kurumlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan hizmetlerden sağlanan kazancın %50’si (89/13),
- Korumalı işyeri indirimi (89/14),
- Bireysel katılım yatırımcısı indirimi (GVK geçici 82. maddesi),
- 5746 sayılı Kanun kapsamındaki Ar-Ge ve tasarım indirimi (5746 sayılı Kanunun 3 ve 3/A maddesi),
- Bazı kanunlara göre tamamı indirilecek bağış ve yardımlar (Özel kanunlar).
Hayat/Şahıs Sigorta Primleri
GVK’nın 89. maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan hükme göre; beyan edilen gelirin %15'ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla (Bu şartın tespitinde işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ile 63.maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi ve bu bent kapsamında indirim konusu yapılacak prim ödemelerinin toplam tutarı birlikte dikkate alınır.) mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin %50'si ile ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri beyan edilen gelir toplamından indirim konusu yapılabilmektedir.
Sigortanın Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması, prim tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret geliri elde edenlerin ücretlerinin safi tutarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş bulunması şartıyla, eşlerin veya çocukların ayrı beyanname vermeleri halinde, bunlara ait prim kendi gelirlerinden indirilir.
İndirim konusu yapılacak primlerin toplamı, beyan edilen gelirin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. 2024 yılı gelirlerine ilişkin olarak kullanılacak olan asgari ücretin yıllık brüt tutarı 240.030 TL’dir. Beyan edilen gelir tutarından, bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının ise indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Hayat ve şahıs sigorta primlerinin ücret matrahından indirimi hakkında 23.10.2012 tarih ve 85 No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinin “Ödenen Şahıs Sigorta Primlerinin Ücret Matrahının Tespitinde İndirimi” başlıklı bölümünde; vergiye tabi ücret matrahının tespitinde dikkate alınacak sigorta primleri, sigortanın Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla;
- Ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait birikim priminin alındığı hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50'si ile
- Ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %100’ünden
oluşmaktadır.
İndirim konusu yapılacak primlerin toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. Yıl içinde asgari ücret tutarında meydana gelebilecek değişiklikler, indirim yapılacak tutarların hesabında dikkate alınacaktır.
Öte yandan, gelirlerini yıllık beyanname ile beyan eden mükellefler kendileri, eşi ve küçük çocukları adına ödedikleri birikim priminin alındığı hayat sigortası poliçeleri için primlerin %50’sini, birikimli sigortalar dışında kalan yaşam teminatı içeren sigorta primlerinin tamamını (%100’ünü) gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerinden indirmeleri, beyan edilen gelirin %15'ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması halinde mümkündür. Öte yandan, mükelleflerce ödenen primlerin yıllık beyanname ile beyan edilen gelirden indirebilmesi için, bu primlerin yıl içinde ücretin safi tutarının tespitinde (GVK’nın 63/3. maddesine göre) ayrıca indirilmemiş olması gerekmektedir.
85 No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinde; "çocuk" veya "küçük çocuk" tabirinden, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukların; "eş" tabirinden ise, aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişilerin anlaşılması gerektiği belirtilmiştir.
Eğitim ve Sağlık Harcamalarının İndirim Konusu Yapılması
GVK’nın 89. maddesinin 2.fıkrasında yer alan hükme göre; beyan edilen gelirin %10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları, yıllık beyanname ile bildirilecek gelirden indirilebilecektir.
Bu indirim hakkından, gelirlerini yıllık beyanname ile beyan eden mükellefler yararlanabilmektedirler. Bu nedenle ticarî, ziraî ve meslekî kazanç sahipleri yanında, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları, değer artışı kazançları ile arızî kazançları ve ücretleri dolayısıyla yıllık gelir vergisi beyannamesi veren mükelleflerin de bu uygulamadan yararlanması mümkündür.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde, gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirden yapılabilecek eğitim ve sağlık harcamaları indiriminden yararlanmanın şartları şöyledir;
- Eğitim ve sağlık harcamaları beyan edilen gelirin %10’unu aşmamalı,
- Eğitim ve sağlık harcamasının Türkiye’de yapılmalı,
- Gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmeli,
- Eğitim ve sağlık harcaması mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocukları için yapılmalıdır.
Bu şartların birlikte oluşması halinde yapılan eğitim ve sağlık harcamaları yıllık beyannamede bildirilecek gelir toplamından indirilebilecektir.
Eğitim Harcamalarının İndirim Şartları
255 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Eğitim Giderleri” başlıklı bölümünde;
- Eğitim ve öğretim kurumları, anaokulu, kreş ve etüt merkezlerine (dershaneler kaldırıldığı için) eğitim amacıyla yapılan ödemeler,
- Eğitim amaçlı kurs ücretleri,
- Okul servis ücretleri,
- Kitap (ders kitabı, hikaye, roman, deneme, bilimsel eser vb.), eğitim amaçlı CD, DVD ve kırtasiye alımları için yapılan harcamalar,
- Öğrencilerin özel yurtlarda ve pansiyonlarda kalmaları durumunda ödenen tutarlar,
eğitim gideri kapsamında değerlendirilmiştir. Anılan Tebliğde belgelerin mükelleflerin kendisi, eşi ve küçük çocukları adına düzenlenmiş olması gerekmektedir. Ayrıca, bu harcamaların bir kısmının başkaları tarafından karşılanması durumunda, mükellefin kendisinin karşıladığı harcama tutarını esas alması gerekmektedir.
Buna göre, eğitim amacıyla kitap ve kırtasiye alımları için yapılan harcamalar ile özel yurt veya pansiyona ödenen tutarlar da mükellefiyeti bulunan gerçek ve tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi kaydıyla gelir vergisi beyannamesinden indirilebilecektir.
Sağlık Harcamalarının İndirim Şartları
Aşağıda belirtilen şekilde yapılan eğitim ve sağlık harcamaları beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması şartıyla yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirilebilecektir. Buna göre;
- Eğitim ve sağlık harcamaları Türkiye’de yapılmalıdır.
- Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmelidir.
- Söz konusu harcamalar mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olmalıdır.
Öte yandan, 255 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde “Sağlık giderleri”;
- Teşhis ve tedavi amacı ile yapılan her türlü muayene, tahlil, röntgen, ultrason, tomografi, emar, check-up, ameliyat, fizik tedavi ve diş tedavisi ücretleri ile özel hastane ücretleri,
- İlaç, sağlık malzemesi, diş protez ücretleri, gözlük ve lens alımları gibi,
harcamalar olarak tanımlanmıştır. Yapılan sağlık harcamalarının bir kısmının başkaları tarafından (Sosyal Güvenlik Kurumu, işverenler veya sağlık sigortası kapsamında) karşılanması halinde, mükellef kendisi tarafından karşılanan sağlık harcamasını beyan ettiği gelirden indirebilir.
Engellilik İndirimi
Gelir Vergisi Kanunu’nun 31 inci maddesine göre; göre çalışma gücünün asgari %80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece engelli, asgari %60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece engelli, asgari %40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece engelli sayılır ve elde ettikleri ücret gelirlerinden aşağıda belirtilen aylık engellilik indirimi tutarları indirilir. Ücretli kişinin kendisi engelli ise engellilik indirimi tutarı gelir vergisi kesintisi yapılırken ücret matrahından indirilerek uygulanır. Bu indirimden bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan hizmet erbabı da yararlanır. Ancak Gelir Vergisi Kanunu’nun 36. maddesine göre dar mükellefiyete tabi kimseler engellilik indiriminden yararlanamazlar.
GVK’nın 89. maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendinde yer alan düzenlemeye göre; serbest meslek faaliyetinde bulunan engellilerin beyan edilen gelirlerinden, GVK’nın 31. maddesinde yer alan esaslara göre hesaplanan yıllık indirim düşülmektedir. Bu indirimden bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan serbest meslek erbabı ile hizmet erbabı (tevkifat matrahı dahil) da yararlanmaktadır.
Ücret gelirlerini yıllık beyanname ile beyan eden ve bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan hizmet erbabı, Gelir Vergisi Kanunu’nun 31. maddesinde yer alan esaslara göre hesaplanan engellilik indiriminden yararlanabilecektir. Ancak, yıl içinde ücret matrahından indirim konusu yapılan engellilik indirimi tutarının ikinci kez yıllık beyannamede indirim konusu yapılması mümkün değildir. Yıl içinde elde ettiği ücret geliri gelir vergisi kesintisine tabi olmadığı için yıl içinde engellilik indiriminden yararlanmayan ücretli, gelir vergisi beyannamesi vermesi durumunda engellilik indiriminden yararlanacak ve bu indirimi yıllık olarak hesaplayıp yıllık beyanname üzerinden indirebileceklerdir.
Buna göre, GVK’nın 31 ve 89/3. maddelerine göre göre engellilik indirimi uygulamasından;
- Engelli ücretli ile ailesinde bakmakla yükümlü olduğu engelli bulunan ücretli,
- Engelli serbest meslek erbabı ile ailesinde bakmakla yükümlü olduğu engelli bulunan serbest meslek erbabı
yararlanabileceklerdir.
Engellilik indirimi uygulamasına ilişkin olarak yayımlanan Tebliğe göre, bakmakla yükümlü olunan kişi tabirden, engelli kişinin tabi olduğu çalışma mevzuatı veya bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumunun mevzuatına göre yükümlü sayılan anne, baba, eş ve çocukları anlaşılacaktır.
Bağış ve Yardımların Beyan Edilen Gelirden İndirimi
Mükelleflerin yıllık beyannamede beyan edecekleri gelir toplamından indirilebilecekleri bağış ve yardımlar GVK’nın 89/4, 5, 6, 7.bentlerinde yer aldığı şekliyle iki gruba ayrılmakta olup birinci gruba tamamı indirim konusu yapılabilen bağış ve yardımlar, ikinci gruba ise belli sınırlamalar çerçevesinde indirimi mümkün olan bağış ve yardımlar girmektedir. Bağış ve yardımlarda beyan edilen gelirin yetersiz olması nedeniyle indirim konusu yapılamayan tutarlar sonraki yılda kullanılamazlar.
Beyan Edilecek Gelirin %5’i ile Sınırlı Olarak İndirilebilecek Bağış ve Yardımlar
Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin %5’ini (kalkınmada öncelikli yöreler kapsamındaki illerde zikredilen kurum/kuruluş, dernek veya vakıflara yapılan bağış ve yardımların yıllık toplamı beyan edilecek gelirin %10’unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yaptıkları bağış ve yardımları yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerinden indirim konusu yapabilirler.
Beyan edilen gelirin %5’ini aşmamak üzere indirime konu edilebilecek bağış ve yardımlar, GVK’nın 89/4 numaralı bendinde düzenlenmiştir. Gelir vergisi mükellefleri tarafından yapılacak söz konusu bağış ve yardımlar, beyan edilecek gelirin %5’ini aşmamak üzere indirim konusu yapılabilir. Kalkınmada öncelikli yöreler için bu oran %10 olarak belirlenmiştir. İndirim konusu yapılacak tutarın hesaplanmasında beyan edilen gelir olarak, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları düşülmeden önceki tutar esas alınmaktadır.
Kamuya yararlı dernekler ile Cumhurbaşkanı tarafından vergi muafiyeti tanınan vakıflara yapılan bağış ve yardımların indirimi, beyan edilen gelirin %5’i (kalkınmada öncelikli yöreler için %10’unu) ile sınırlıdır. Ancak, kamuya yararlı dernekler ile Cumhurbaşkanı tarafından vergi muafiyeti tanınan vakıflar dışında kalan dernek ve vakıflara yapılan bağış ve yardımların, gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Tamamı İndirilebilecek Bağış Ve Yardımlar
Eğitim ve Sağlık Tesisleri ile Dini Tesislere İlişkin Bağış Ve Yardımlar
GVK’nın 89/5 inci bendine göre; genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamı beyan edilen gelirden indirilebilecektir.
Okul, sağlık tesisi, öğrenci yurdu ve diğer tesisler ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılan ibadethane ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin yapımı veya bu tesislerin faaliyetlerine devam edebilmeleri için yapılan bağış ve yardımların (harcamaların) herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın vergi matrahının tespitinde dikkate alınabilmesi için bu bağış ve yardımların genel bütçeye dâhil daireler, özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler ve köylere yapılması gerekmektedir.
Mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılan ibadethaneler,
Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası veya faaliyetine devam etmesine yönelik yapılan bağış ve yardımların, anılan amaçlarla kurulmuş bulunan vakıf veya derneklere de yapılması mümkündür.
Gıda Bankacılığı Kapsamındaki Bağış ve Yardımlar (89/6)
GVK’nın 89/6.bendine göre; fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedellerinin tamamı beyan edilecek gelirden indirilebilecektir.
Kültür ve Turizm Amaçlı Bağış ve Yardımlar (89/7)
GVK’nın 89/7. bendine göre; genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen çalışmalara ilişkin harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve yardımların tamamı beyan edilen gelirden indirim konusu yapılabilecektir.
GVK’nın 89/10. bendine göre; Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni veya nakdi bağışların tamamı indirim konusu yapılabilecektir.
GVK’nın 89/11. bendine göre; iktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı indirim konusu yapılabilecektir.
Cumhurbaşkanınca Başlatılan Yardım Kampanyalarına Yapılan Bağışlar
Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına yapılan bağışlar, Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde düzenlenmiştir. Gelir vergisi mükellefleri tarafından; Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağışların tamamı vergi matrahının tespitinde indirilebilmektedir.
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı Koordinasyonundaki yardım kampanyaları
Afet ve acil durumlar ile sivil savunmaya ilişkin hizmetleri yürütmek üzere İçişleri Bakanlığına bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) kurulmuştur. Başkanlık genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri arasında sayılmıştır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi ve Kurumlar Vergisi Kanununun 10. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında, Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdi bağışların tamamı beyan edilen gelir ve kurum kazancından indirilebilmektedir.
03/02/2021 tarihinde yayımlanan 3483 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı gereğince, bu tarihten itibaren ülkemizde meydana gelebilecek depremler sonrası zarar gören afetzedeler için AFAD Başkanlığı koordinasyonunda yardım kampanyaları yürütülmektedir. Depremlerden etkilenen afetzedeler için AFAD Başkanlığınca ilan edilen hesaplara yapılan nakdi bağışların tamamı gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince indirim konusu yapılabilecektir.
Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine yapılan nakdi bağış ve yardımlar
Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine yapılan nakdi bağış ve yardımlar, Gelir Vergisi Kanunu’nun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı bendi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde düzenlenmiştir. İktisadi işletmeleri hariç Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamı indirim konusu yapılabilir.
Türkiye Kızılay Derneği ve Türkiye Yeşilay Cemiyetinin iktisadi işletmelerine yapılan bağış veya yardımların gelir ve kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması ise mümkün değildir. Türkiye Kızılay Derneği ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine yapılacak aynî bağış ve yardımlar beyan edilecek gelirin/kurum kazancının %5'ini aşmamak üzere yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde indirim konusu yapılabilmektedir. Nakdi bağışların tamamının indirimi mümkün iken ayni bağış ve yardımlarda %5’lik sınırlamaya tabidir.
Sponsorluk Harcamaları
Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinin birinci fıkrasının 8. bendine göre yapılan sponsorluk harcamalarının;
- Amatör spor dalları için %100’ü,
- Profesyonel spor dalları için %50’si,
yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilecektir.
3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için tamamı (%100’ü), profesyonel spor dalları için %50'si, yıllık beyannamede bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilecektir.
3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun “Ödül ve sponsorluk” başlıklı Ek 3. maddesine göre, ulusal veya uluslararası gençlik ve spor hizmet ve faaliyetlerini desteklemek amacıyla gerçek ve tüzel kişiler belirlenen alanlarda sponsorluk yapabilirler. Konu hakkında yayımlanan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sponsorluk Yönetmeliğine göre;
Sponsorluk: Yönetmelik kapsamındaki alanlara gerçek veya tüzel kişilerce, dolaylı olarak ticari fayda sağlamak ya da sosyal sorumluluklarını yerine getirmek amacıyla iletişim olanakları karşılığında ayni ve/veya nakdi destekte bulunulmasını,
Sponsor: Gençlik ve spor tesisleri ile organizasyonlarına, federasyonlara, gençlik ve spor kulüplerine, sporculara; ayni ve/veya nakdi desteklerle sponsorluk yapan gerçek ve tüzel kişileri,
ifade etmektedir.
Ulusal veya uluslararası gençlik ve spor hizmet ve faaliyetlerini desteklemek amacıyla gerçek ve tüzel kişiler aşağıda belirtilen alanlarda sponsorluk yapabilirler.
- Genel Müdürlüğün yıllık faaliyet programında yer alan ulusal veya uluslararası gençlik ve spor organizasyonları,
- Sporcuların transfer bedelleri hariç olmak üzere spor kulüpleri ile federasyonların yıllık programlarında bulunan eğitim ve altyapı faaliyetleri gibi sporun yaygınlaştırılması ve sporcuların desteklenmesine yönelik resmi sportif faaliyetleri,
- Kamu kurum ve kuruluşları ve yerel yönetimler ile gençlik ve spor kulüplerine ait gençlik ve spor tesislerinden Genel Müdürlükçe uygun görülenlerin yapımı, ikmali, onarımı ve bakımı,
- Federasyonların veya gençlik ve spor kulüplerinin hizmet ve faaliyetlerinin yürütülebilmesi için gerekli olan gençlik ve spor organizasyonları ile sportif araç, gereç ve malzemelerin temini,
- Ferdi lisanslı sporcuların, Genel Müdürlük veya federasyonlarca ferdi olarak katılmalarına izin verilen ulusal veya uluslararası organizasyonları,
- Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ile Paralimpik Komitesinin sportif faaliyetlerine ilişkin hizmetleri.
Yukarıda belirtilen sponsorluk alanlarında yapılan her türlü harcama sponsorluk harcaması sayılmaktadır. Sponsorluk Yönetmeliği kapsamında ayni ya da nakdi olarak yapılan harcamalar, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince harcamanın yapıldığı yılda indirim olarak dikkate alınabilecektir. Gelirin veya kurum kazancının yeterli olmaması halinde aşan kısmın takip eden vergilendirme döneminde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Yurt Dışında Mukim Kişi ve/veya Kurumlara Türkiye’de Verilen ve Münhasıran Yurt Dışında Yararlanılan Hizmetlerden Sağlanan Kazancın %80’inin İndirimi
Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın, elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar tamamının Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla, %80’i indirim konusu yapılabilir.
Bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır.
%80 olan oranı, hizmet alanları ve kazanç tutarları itibarıyla sıfıra kadar indirmeye veya %100'e kadar artırmaya Cumhurbaşkanı, bu bendin uygulamasına ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili bakanlıkların görüşünü almak suretiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.
5378 Sayılı Engelliler Hakkında Kanuna Göre Kurulan Korumalı İşyerleri
GVK’nın 89/14. bendine göre; 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanuna göre kurulan korumalı işyerlerinde istihdam edilen ve iş gücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engelli çalışanlar için diğer kişi ve kurumlarca karşılanan tutar dâhil yapılan ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının yüzde 100'ü oranında korumalı işyeri indirimi, yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilecektir.
İndirim, her bir engelli çalışan için azami beş yıl süre ile uygulanır ve yıllık olarak indirilecek tutar, her bir engelli çalışan için asgari ücretin yıllık brüt tutarının yüzde 150'sini aşamaz. Bu bentte yer alan oranı, engellilik derecelerine göre yüzde 150'ye kadar artırmaya veya tekrar kanuni oranına indirmeye Cumhurbaşkanı; bendin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görüşünü alarak Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Bireysel Katılım Yatırımcısı İndirimi
Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 82. maddesine göre; 31/12/2027 tarihine kadar, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 253 üncü maddesi kapsamına giren bireysel katılım yatırımcısı tam mükellef gerçek kişiler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra iktisap ettikleri tam mükellef anonim şirketlere ait iştirak hisselerini en az iki tam yıl elde tutmaları şartıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümlerine göre hesapladıkları hisselerin tutarlarının %75'ini yıllık beyannamelerine konu kazanç ve iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebilirler.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında projesi son beş yıl içinde desteklenmiş kurumlara iştirak sağlayan bireysel katılım yatırımcıları için bu oran %100 olarak uygulanır. Yıllık indirim tutarı 2.500.000 TL'yi aşamaz. İlgili yıl kazancından indirilemeyen kısım, izleyen yıllarda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.
5746 Sayılı Kanun Kapsamındaki Ar-Ge ve Tasarım İndirimi
5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 ve 3/A maddesine Ar-Ge ve tasarım indirimi ile ilgili düzenleme eklenmiştir. 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3. maddesine göre;
Ar-Ge ve tasarım indirimi: Teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, rekabet öncesi işbirliği projelerinde ve tekno girişim sermaye desteklerinden yararlananlarca gerçekleştirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı ile bu Kanun kapsamında yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen tasarım projelerinde ve tasarım merkezlerinde gerçekleştirilen münhasıran tasarım harcamalarının tamamı, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10. maddesine göre kurum kazancının ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89. maddesi uyarınca ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılır.
Cumhurbaşkanınca belirlenen kriterleri haiz Ar-Ge merkezlerinde ayrıca o yıl yapılan Ar-Ge ve yenilik harcamalarının bir önceki yıla göre artışının yüzde ellisine kadarı; Cumhurbaşkanınca belirlenen kriterleri haiz tasarım merkezlerinde ayrıca o yıl yapılan tasarım harcamalarının bir önceki yıla göre artışının yüzde ellisine kadarı yukarıdaki esaslar dâhilinde indirim konusu yapılabilir. Belirlenen kriterlere göre kanuni hadler içerisinde oranları ayrı ayrı veya birlikte farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.
Bu harcamalar, Vergi Usul Kanununa göre aktifleştirilmek suretiyle amortisman yoluyla itfa edilir, bir iktisadi kıymet oluşmaması halinde ise doğrudan gider yazılır. Kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili hesap döneminde indirim konusu yapılamayan tutar, sonraki hesap dönemlerine devredilir. Devredilen tutarlar, takip eden yıllarda 213 sayılı Kanuna göre her yıl belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.
Aynı Kanunun 3/A maddesine göre; gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının %100’ü, bu kapsamdaki projelerin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge ve yenilik projesi olarak değerlendirilmesi şartıyla, 5520 sayılı Kanunun 10. maddesi ve 193 sayılı Kanunun 89. maddesi uyarınca kazancın tespitinde indirim konusu yapılır.
Söz konusu harcamalar, 213 sayılı Kanuna göre aktifleştirilmek suretiyle amortisman yoluyla itfa edilir, bir iktisadi kıymet oluşmaması hâlinde ise doğrudan gider yazılır. Kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili vergilendirme döneminde indirim konusu yapılamayan tutar, sonraki vergilendirme dönemlerine devredilir. Devredilen tutar, takip eden yıllarda 213 sayılı Kanuna göre her yıl belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.
Sonuç
Gelir Vergisi Kanuna göre düzenlenen Yıllık beyannamede, yasal indirimlerin doğru hesaplanması, vergi matrahının tespitinde fazla indirim yapılmaması önemli bir husustur. Beyan edilen gelirden yapılacak yasal indirimler Kanunda belirtildiği şartlar ve sınırlamalar çerçevesinde indirilmeli ve vergi matrahı doğru tespit edilmelidir. Aksi durumda, yanlış indirimler sonucunda vergi matrahı düşük hesaplanmış olacak ve hesaplanacak vergi de eksik hesaplanmış olacaktır.
Bu nedenle, gelir vergisi beyannamesi veren mükelleflerin beyan ettikleri gelirden yapacakları indirimler konusunda vergi ziyaına sebebiyet vermemeleri için dikkatli olması gerekmektedir.