Sizi Arayalım
7408 SAYILI KANUN REHBERİ (Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun)

REHBER: 08.06.2022/7

7408 SAYILI KANUN REHBERİ (Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun)

04.06.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan“7408 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile Türkiye'de gerçekleştirilen fuarların düzenlendiği iç alanlarda yapılan ilan ve reklamlar, ilan ve reklam vergisinden istisna edilmiştir. Diğer düzenlemeler de dahil olmak üzere, söz konusu Kanun’da yer alan hükümler ile ilgili Centrum tarafından hazırlanan Rehberaşağıda yer almaktadır.

    Belediye Gelirleri Kanunu’nun 12. maddesine göre, belediye sınırları ile mücavir alanları içinde yapılan her türlü ilan ve reklam, ilan ve reklam vergisine tabidir. Söz konusu vergiye ilişkin istisna ve muafiyetler Kanunun 14. maddesinde düzenlenmiştir.

    Kanunun 14. maddesinde Türkiye'de gerçekleştirilen fuarlara yönelik herhangi bir istisna yer almadığından, son dönemlerde bazı belediyeler tarafından yurt içinde düzenlenen fuarların tanıtıma ilişkin olduğundan bahisle ilan ve reklam vergisi talep edilmeye başlanmıştı.

    29.04.2022 tarihinde TBMM'ye sunulan Kanun Teklifi ile, Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile bazı Kanunlarda değişiklikler yapılması önerilmişti. Bu önerilerden bir tanesi de Türkiye’de gerçekleştirilen fuarların düzenlendiği iç alanlarda yapılan ilan ve reklamların, ilan ve reklam vergisinden istisna edilmesine yönelikti. (30.04.2022 tarihli, 52 sayılı Duyurumuz)

    Bu defa, yukarıda belirtilen Kanun Teklifi “7408 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” adıyla 04.06.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunmaktadır.

    Söz konusu Kanun’da yer alan düzenlemeler, detayları itibariyle aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.

    Türkiye'de Gerçekleştirilen Fuarların Düzenlendiği İç Alanlarda Yapılan İlan ve Reklamlar, İlan ve Reklam Vergisinden İstisna Edilmiştir.

    7408 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle Belediye Gelirleri Kanunu’nun 14. maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

    “11. Ülkemizde gerçekleştirilen fuarların düzenlendiği iç alanlarda yapılan ilan ve reklamlar.”

    Belediye Gelirleri Kanunu’nda yapılan düzenleme ile, Türkiye'de gerçekleştirilen fuarların düzenlendiği iç alanlarda yapılan ilan ve reklamlar,  ilan ve reklam vergisinden istisna edilmesi sağlanmıştır.

    Söz konusu hüküm 7408 sayılı Kanun’un Resmi Gazete’de yayımlandığı 04.06.2022 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

    İhracatçı Birliklerine Yıllık Aidat Borcu Bulunan Üyelerden İflas Eden, Ölen, Ticareti Terk Eden ve Son 5 Yılda İhracat Yapmayan Üyelerin Borçları, Genel Kurullarda Alınacak Kararla Terkin Edilebilmesine İmkan Sağlanmaktadır.

    Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 5. maddesinin dördüncü fıkrasına (d) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (e) bendi eklenmiş ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.

    “e) İflas eden, ölen, ticareti terk eden veya son beş takvim yılında ihracat yapmayan üyelerin yasal takipte olanlar dâhil borçlarının ve bu borçların gecikme zamlarının terkin edilmesine karar vermek.”

    İhracatçı birliklerine yıllık aidat borcu bulunan üyelerden birçoğunun ticareti terk etmiş olduğu, alacağın tahsili için yapılan girişimlerin çok uzun sürdüğü ve birçok üye için olanaksız hale geldiği, takip masraflarının alacaktan daha fazla olduğu ve takip işlemlerinin birlikler açısından çözümlenemeyen bir sorun haline geldiği hususları göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu alacakların genel kurullar tarafından terkin edilebilmesi için genel kurula yetki verilmiştir. Bu düzenlemeyle hem mevcut borçlar hem de ileride oluşabilecek benzer mahiyetteki borçlarla ilgili yaşanacak sıkıntıların önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.

    Türkiye’de Faaliyette Bulunan Helal Belgelendirme Kuruluşlarına, Akreditasyon Faaliyetlerini Yürütebilmeleri İçin Helal Akreditasyon Kurumu’na Akredite Olma Şartı Getirilmiştir.

    Helal Akreditasyon Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanunun 3. maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

    “(2) Türkiye’de helal uygunluk değerlendirme faaliyeti gönüllülük esasına dayanır. Bununla birlikte, piyasaya arz edilecek ve Helal Akreditasyon Kurumunun akreditasyon hizmeti verdiği uygunluk değerlendirme alanlarına konu ürünlere ve hizmetlere yönelik helal uygunluk değerlendirmesi yapacak kuruluşların, Helal Akreditasyon Kurumunca veya Helal Akreditasyon Kurumunun taraf olduğu ikili veya çok taraflı karşılıklı tanıma anlaşmaları kapsamında diğer ülkelerce yetkili kılınmış kurumlarca helal akreditasyonu zorunludur. İhraç edilecek ürünlerin ve hizmetlerin alıcı ülke pazarlarının talepleri ve ilgili ülke teknik düzenlemeleri kapsamında yürütülen helal uygunluk değerlendirme faaliyetleri hakkında, helal uygunluk değerlendirmeye konu ürün ve hizmetlerin yurt içi piyasaya arz edilmemesi kaydıyla, bu fıkranın ikinci cümlesi uygulanmaz.”

    Ülkemizde helal alanında akreditasyon hizmeti sunmaya Kanunen yetkili tek kamu organı Helal Akreditasyon Kurumudur. Yapılan düzenlemeyle ülkemizde gönüllülük esasına göre yürütülen helal uygunluk değerlendirme faaliyetlerinin yine bu şekilde devam etmesi, ancak bu faaliyetlerin helal akreditasyon güvencesi altına alınması suretiyle hem tüketicinin doğru bilgilendirilmesi hem de kamu refahına katkı sunulması hedeflenmektedir. Bu suretle hiçbir denetimden geçmeyen belgelendirme kuruluşlarının helal belgelendirme yapamaması ve piyasadaki güvenilir olmayan helal belgelerinin dolaşımı engellenmesi amaçlanmaktadır.

    Ayrıca, Helal Akreditasyon Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun hükümlerine aykırı olarak helal akreditasyon faaliyetinde bulunan ve helal akreditasyon denetimlerinden geçmeden, akredite statüsü taşımadan helal uygunluk değerlendirme faaliyeti yürüten kuruluşlara uygulanacak idari para cezalarına ilişkin düzenleme yapılmıştır.

    Serbest Bölgelerde Bulunan Üstyapıların Tahliyesinin Kolaylaştırılması ve Atıl Kalmasının Önüne Geçilmesine İlişkin Düzenlemeler Yapılmıştır.

    Serbest bölgelerin, ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirme gibi amaçların gerçekleştirilmesi için, serbest bölgelerde faaliyet gösteren kullanıcıların faaliyet ruhsatı başvurusunda vermiş oldukları taahhütlere uygun olarak faaliyet göstermeleri beklenmektedir.

    Bu kapsamda, Serbest Bölgeler Kanunu’na eklenen ek 5.  madde ile, arazisi Hazinenin mülkiyetine ait serbest bölgelerde faaliyet ruhsatının süresinin sona ermesi veya iptali halinde, kullanıcıya verilecek tahliye süresi sonunda üstyapıdan çıkarılmayan malların komisyon tarafından sayım ve tespiti yapıldıktan sonra tasfiyeye tabi tutulacağı, alınması gereken vergiler ve masraflar düşüldükten sonra bakiye bedelin alacaklılara ve diğer hak sahiplerine dağıtılmak üzere icra dairelerine veya diğer ilgili birimlere gönderileceği, dağıtımdan sonra artan para olur ise kullanıcının mülkiyet hakkının korunmasını teminen kullanıcı adına emanet hesabına alınacağı ve talep halinde kullanıcıya ödeneceği düzenlenmektedir. Bu suretle, üstyapıların tahliyesinin kolaylaştırılması ve atıl kalmasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.

    Uluslararası Muhasebe Standartları Vakfı Tarafından Yayımlanan Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarının Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Tarafından Belirlenmesi ve Yayımlanması Amacıyla Anılan Kuruma Yetki Verilmiştir.

    Türk Ticaret Kanunu’nun 88. maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

    “(6) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, belirlediği işletmeler ve kuruluşlar için uygulamada birliği ve sürdürülebilirliğe ilişkin raporlamaların uluslararası alanda geçerliliğini sağlamak amacıyla uluslararası standartlarla uyumlu olacak şekilde Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını belirlemeye ve yayımlamaya yetkilidir. Belirli alanları düzenlemek ve denetlemek üzere kanunla kurulan kurum ve kurullar, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarına uygun olmak şartıyla, kendi alanları için geçerli olacak standartlarla ilgili olarak ayrıntıya ilişkin düzenlemeler yapabilir.”

    Finansal piyasaların etkin bir şekilde faaliyet göstermesi için yatırım kararları alınırken sürdürülebilirlikle ilgili risklere ve fırsatlara ilişkin kaliteli ve karşılaştırılabilir bilgiye ulaşılması günümüzde çok önemli hale gelmiştir. Küresel sürdürülebilirlik standartlarına yönelik yoğun talebe yanıt olarak İskoçya'nın Glasgow şehrinde 31 Ekim - 12 Kasım 2021 tarihleri arasında küresel ısınma ve sera gazı salınım oranlarım azaltma amacıyla 197 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen 2021 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansında (COP26) Uluslararası Muhasebe Standartları Vakfı tarafından Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulunun kurulduğu ilan edilmiştir.

    Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulunun temel amacı, UFRS Sürdürülebilirlik Açıklama Standartları adıyla kamu yararını gözeterek finansal piyasalar için kapsamlı bir küresel sürdürülebilirlik standart seti geliştirmektir. Bu kapsamda, UFRS Sürdürülebilirlik Açıklama Standartları vasıtasıyla yatırımcıların işletme değerini belirlemesi, işletmelerin çevresel, sosyal ve kurumsal yönetime ilişkin sorunlara nasıl karşılık verdiğini anlaması ve yatırım kararı alırken sürdürülebilirliğe ilişkin ihtiyaca uygun bilgiye ulaşması kolaylaşacaktır. Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu, Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu ile birlikte Uluslararası Muhasebe Standartları Vakfı bünyesinde yer alacak ve onunla yakın bir şekilde çalışacaktır.

    Bu kapsamda, Uluslararası Muhasebe Standartları Vakfı tarafından yayımlanan söz konusu standartların Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından belirlenmesi ve yayımlanması amacıyla anılan Kuruma yetki verilmiştir.

    İhracatı Geliştirme Anonim Şirketine Sürekli Güçlü Bir Finansal Yapıya Kavuşturulması Amacıyla İlave Bir Gelir Sağlanmaktadır.

    Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’a aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

    “EK MADDE 1- (1) Hesap yılı sonunda birliklerin yedek akçelerine aktarılan meblağın Ticaret Bakanlığınca belirlenen tutarı, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketinin sermayesine eklenmek üzere sermaye taahhüdü ödemesi olarak aktarılır.”

    Kredi garanti ve kefalet uygulamaları yoluyla mal ve hizmet ihraç edenlerin finansmana erişim imkânlarını genişletmek, desteklemek ve kolaylaştırmak amacıyla, münhasıran ihracat kredileri için kefalet vermek üzere TİM ile Eximbank’ın öz kaynaklarıyla 2021 yılının Ekim ayında kurulan ve Aralık ayında 61 ihracatçı birliğinin ortaklığıyla sermaye yapısı güçlendirilen İhracatı Geliştirme Anonim Şirketine ilave bir gelir sağlanarak sürekli güçlü bir finansal yapı içerisinde olması ve böylece kendini yenileyen bir sermaye yapısı oluşturulması, ihracatçılarımıza sürekli ve etkin bir şekilde hizmet verilmesi amaçlanmıştır.

    "7408 Sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un Resmi Gazete’de yayımlanan orijinal haline buradan ulaşabilirsiniz.

    Saygılarımızla.

    Dosyalar